loader

Lütfen bekleyin..

Dijital Pazarlama Neden Gerekli?

Dijital Pazarlama Neden Gerekli?


Dijital pazarlama nedir?

Aslına bakacak olursanız dijital pazarlama kavramı üzerinde çok da fazla söz söylemeye gerek bırakmayan ve anlamını kendi içerisinde barındıran bir kavram. Dijital pazarlama; en basit anlatımı ile hepimizin bildiği klasik pazarlama süreçlerinin dijital dünyaya uyarlanmış halidir diyebiliriz.

Pazarlama kavramı; ürünlerinizi ve hizmetlerinizi olası müşterilerinize ulaştırmak için yürütülen süreci ifade etmektedir. Yani ortada bir ürün/hizmet, bir piyasa ve olası müşteriler olması gerekmekte. Sürecin ana merkezinde hedef kitle olarak tabir ettiğimiz potansiyel alıcılar yer alır. Doğru piyasada ve ideal koşullarda ürün ve hizmetlerimizi bu olası müşterilerle buluşturmak ve satın alma ile sonuçlandırmak için çalışan tüm sürece pazarlama adını veriyoruz.

İşte dijital pazarlama, klasik pazarlamada yer alan tüm bu işlemlerin elektronik ortalama uyarlanmış halidir. Ürün ve hizmetler ile potansiyel müşteriler yine eski yerini koruyor olsa da (Aslında artık onlar da gittikçe dijital bir hal alıyor) pazar yerleri ve yürütülen işlemler tamamen dijital olmaya doğru eviriliyor.

Buraya kadar kısaca dijital pazarlama nedir öğrendiğimize göre şimdi konuyu detaylıca incelemenin vakti geldi. Gelin hep birlikte öncelikle dijital pazarlama niçin gerekli ona bakalım.

Dijital pazarlama neden gerekli?

Ticaret kavramı ortaya çıktığından bu yana dönem dönem mal ve hizmet piyasası ve tüketicilere sunuluş biçimi değişiklik göstermiştir. Son yaşadığımız dönüşüm belki de şu an içinde bulunduğumuz dönem olabilir. (Kimileri bu sürecin çoktan tamamlandığını söylüyor) Eskiden piyasa koşulları arz tarafından belirlenirken artık talep ağırlıklı bir pazar ve tüketim biçimi şekillendiriyor. Şu an içinde yaşadığımız değişimin merkezinde de tam olarak bu değişen tüketici alışkanlık ve tercihleri yer alıyor.

Değişen satın alma eğilimleri ve arz tarafındaki rekabet düzeyi müşteriyi sürecin merkezine getirdi. Teknolojinin günlük hayatımıza getirdiği etkileri kolaylıkla izlemeye başladığımız 90lı yıllardan bu yana da tüketici tercihleri pazarlama sürecinde çok daha fazla belirleyici bir unsur haline geldi. Amazon gibi sitelerin sahneye çıkması ile birlikte başlayan bu muhteşem dönüşüm/değişim sürecinde artık tüketiciler liberal ekonomik modelde sözü edilen fiyat için bilmesi gereken bilgilere çok daha kolay ulaşabilir hale geldi. Böylece değişen pazarlama süreçleri 2000 li yıllarla birlikte tırmanışa geçti.

Tüm bu koşullar piyasa şartlarını baştan aşağı değiştirdi. Artık bir ürün/hizmet tüketiciye ulaşmak için hedef kitlesinin fiziken var olduğu pazarlara girmek zorunda değil. Sadece bir web sitesi ve küresel ödeme sistemi ile dünyanın her yerinde mağazası varmış gibi süreci yönetebiliyor. Artık sadece mağazasının bulunduğu konumda değil, reklam kurgusunda hedeflediği her şehir, mahalle hatta sokakta satış yapabiliyor. Bu değişime ayak direyen işletmelere ne mi oluyor? Son krizde (Covid19) gördük ki bu dijital değişime uyum sağlayamayan tüm işletmelere bugüne kadar ayakta kalabilmiş olsalar da (Fazlaca kayıpla) yeni bir değişim dalgasında artık kendilerine pazarda yer bulamayacaklar.

Yaşanan bu son süreçten sonra en inatçı yönetim kurulu üyeleri dahi dijital kelimesine yakınlaşmaya başladı. Görüldü ki ivme hızlanıyor, olacak olan değişim sanılandan çok daha hızlı geliyor. Eğer gerekli önlemleri almazlarsa sonraki dalgalarda varlıklarını sürdürebilmeleri pek mümkün değil.

Bu noktaya kadar artık dijital değişimin ve buna bağlı olarak dijital pazarlamanın kaçınılmaz olduğunu öğrendiğimize göre şimdi sormamız gereken soru NEDEN?

Soruyu açıkça soralım, DİJİTAL PAZARLAMA NEDEN GEREKLİ? Aslına bakarsanız sadece bu soru hakkında küçük bir kitap yazabilirim. Tek bir makalede tam anlamı ile bir cevap verebilmek biraz zor olsa da sizin için en can alıcı noktalarını özetlemeye çalışayım.

  • Düşük maliyet
  • Yüksek yatırım getirisi
  • Ölçümleme kolaylığı
  • Hızlı sonuç
  • Doğru hedef kitleye ulaşabilme

Dijital pazarlama kanalları

Elbette değişen her yeni durumda olduğu gibi dijital pazarlama alanında da hala devam eden bir süreç söz konusu. O nedenle bu maddeler belki de kısa süre sonra yerini yenilerine bırakabilir. Şimdilik 2020 yılında dijital pazarlama kanalları denildiğinde akla gelenler başlıca şu şekilde;

  • 1- PPC
  • 2- SEO
  • 3- İçerik Pazarlama
  • 4- Sosyal Medya Pazarlama
  • 5- E-Posta Pazarlama

Hadi gelin şimdi kısa kısa bu dijital pazarlama kanallarına bir göz atalım.

1- PPC (Pay Per Click)

Türkçeye kısaca tıklama başı maliyet olarak çevirebileceğimiz bu dijital pazarlama kanalı bize internet reklamcılığının temellerini sunmaktadır. Adından da anlaşılabileceği üzere arama motorlarında, kullanıcıların yaptıkları sorgulara karşılık olarak önceden belirlediğimiz reklamların görünmesini baz alır. Örnekle açıklamaya çalışayım. Eğer bir kullanıcı Google’da spor ayakkabı diye bir arama yapıyor ve ben de reklam modelimde bu anahtar kelimeyi hedeflediysem diğer şartların sağlanması durumunda karşısına benim reklamlarım çıkıyor. Oluşacak fırsatı görebiliyor musunuz? Hali hazırda spor ayakkabı alma isteği ile arama yapan birinin karşısındasınız. Hedef kitle, satın alma niyeti, pazar ve ödeme koşulları. Hepsi hazır. Tek yapmanız gereken reklamı doğru kurgulamak, bu kadar!

2- SEO (Search Engine Optimization)

Arama motoru iyileştirmesi olarak kullanabileceğimiz bu çalışmalar bize ücretli reklam modelleri kadar hızlı dönüş sağlamasa da uzun vadeli ve kalıcılığı olan bir reklam kanalıdır. Web sitenizde (Aslında çok daha geniş bir alanda) yapılacak olan iyileştirmelerle arama motoru sonuçlarında (SERP) görünürlüğünüzün artarak çok daha fazla organik trafik çekmenizi sağlar. Bu da dolaylı olarak potansiyel müşterilerinizin sitenizi (Ürün ve hizmetlerinizi) daha fazla ziyaret ederek cironuzun artmasını sağlar.

3- İçerik Pazarlama

Günümüzde büyük markaların dışında küçük ve orta ölçekli girişimlerin de farkına vardığı ve kullanmaya başladığı bir pazarlama kanalıdır içerik pazarlaması. Bu stratejide amaçlanan şey fayda sağlamaktır. Potansiyel müşterilere bir ürün ve hizmet satışından bağımsız olarak ihtiyaçları oldukları bilgiyi sunarak onlara bir değer katmaya çalışılır. Tek amaç fayda da değildir. Onların marka bağlılığını oluşturmak, geri bildirimlerini toplamak gibi amaçlarla da kullanılır. Her ne kadar görünür amaç kullanıcılara ihtiyaçları oldukları konularda görsel ya da yazılı içerikler sunmak olsa da asıl neden oluşturulan marka bilinirliğini ve bağlılığını satışa dönüştürmektir. O nedenle içerik pazarlaması gizli satış çalışmaları olarak adlandırabilir.

4- Sosyal Medya Pazarlaması

Günümüz dünyasında herhangi bir sosyal medya hesabı olmayan kimse kalmamışken işletmelerin bu alanı görmezden gelmesi elbette düşünülebilecek bir şey değil. Bu nedenle de markalar günden güne varlıklarını ve yatırımlarını sosyal medya alanına kaydırmaya devam etmekte. Sosyal medya pazarlamasının başlıca artısı marka bilinirliğidir. Bunun dışında işletmelere sağladıkları faydalar; geri bildirim toplama, marka bağlılığını güçlendirme, olası bir krizi hızlı ve doğru bir şekilde yönetilebilir kılma, rakiplerin bulundukları alanlarda yer alma olarak düşünebilirsiniz. Sosyal medya reklamları ise günümüzde klasik reklam kanalları ile (Hatta diğer dijital reklam platformları ile de ) boy ölçüşebilecek duruma gelmiş bulunuyor. Düşük bütçelerle günün her saati doğru hedef kitleye ulaşılabilir olmak hiçbir markanın yok sayamayacağı bir fırsat olsa gerek.

5- E-Posta Pazarlaması

Özellikle re-marketing (Yeniden pazarlama) çalışmalarında asla göz ardı edilemeyecek bir öneme sahip olan e-posta pazarlaması günümüzde etkinliğini hala sürdürmekte. Daha önce bir şekilde markanızla iletişim kurmuş, onu tanıyan ve ilk potansiyel müşteri grubunuzda olan kişilere özelleştirilmiş bir pazarlama imkânına kim hayır diyebilir ki?

Dijital pazarlama eğitimi

Bu noktaya kadar artık hem fikir olduğumuz gerçek en küçük işletmelerin dahi bu dijital değişimden uzak kalamayacağı. Durum bu şekilde açık olarak ortada iken markalar ilk olarak bunu kabullenme sürecine giriyor. Kabullenme sürecinden sonra da aksiyon alma safhası başlıyor ki işte tam da bu noktada dijital pazarlama eğitimi kavramı markaların karşısına çıkıyor.

Şimdi biraz geri alalım ve durumu sizin için netleştirmeye çalışayım. İşletmeler önce şok dalgasını atlatıyorlar. Sonra kabulleniş aşaması ve son olarak da aksiyon alma kararı. İşte bu noktada bir seçim işletmeleri bekliyor.

İlk seçenek bu işlerde uzmanlaşmış bir ajansla çalışmak. Elbette bunun artıları olduğu kadar eksileri de var.

Deneyim, bilgi, doğru karar alma, pazarlama sürecini etkili bir şekilde yönlendirme gibi ajansların katacakları artılar elbette işletmeler için paha biçilemez faydalar sağlıyor. Bunun yanında kendi işletmeleri için alacakları bu hizmetin dışarıdan sağlanması karar mekanizmaları arasında bazen kopukluğa sebep olabiliyor.

Tam ve doğru bilgi akışının sağlanamadığı yerlerde yanlış sonuçlar doğurabiliyor. Üstelik hızlı aksiyon alınması gereken bir yerde karar-sonuç zincirinin uzunluğu gerekli süratin sağlanmasını geciktirebiliyor.

Elbette işin bir de bütçe boyutu var. Ajansın sağlayacağı faydalar büyük ihtimal katlanılacak maliyete kesinlikle değecek olsa da her işletme bunun altından kalkabilecek mali güce sahip olamayabiliyor.

İşte bu aşamada işletmeler rotasını ikinci seçenek olan dijital pazarlama departmanını firma içinde oluşturmaya çeviriyor. Böylece amaçlanan, olası olumsuzlukları en aza indirerek bütçeleri doğrultusunda dijital pazarlama süreçlerini yönetmek.

Peki, gerçek anlamda gerekli donanıma sahip bir dijital pazarlama uzmanı ile çalışmak ya da bir bölüm oluşturmak sanıldığı kadar kolay mı? İşletmenin kendi içinden bir insan gücünü bu alanda eğiterek süreci yönetebilir hale getirmeye çalışması ülkemizde sıkça rastlanan bir durum. Eğer bu alanda (Ya da yan alanlarda) eğitimli personel/personeller varsa işletme bu kişilere dijital pazarlama eğitimi imkânı sunarak hizmeti kendi içerisinden almaya eğilimli oluyor. Peki, bu eğitimler ne kadar etkili olabilir?

İşletmeler eğer doğru eğitim firmalarından ve eğitmenlerden bu dijital pazarlama eğitimlerini alacak olurlarsa (Yetkinliğini ispatlamış ve eğitim konusunda başarılı) en azından kısa vadeli pazarlama hedeflerine ulaşabilir hale gelebiliyorlar. Her ne kadar uzun vadede dijital pazarlama sürecinin gerçekten yetkin kişilerce ve iyi bir ekiple yapılması gerektiği gerçeği gün gibi ortada duruyor olsa da işletmeler kısa vadede bu eğitimlerle süreci yönetebiliyorlar.

Tam da bu noktada Web Okul eğitimleri küçük ve orta boy işletmelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere karşılarında büyük bir fırsat olarak durmakta. Yetkinliğini ispatlamış bir kurum olan Web Okul ve eğitmenlerinin bu tarz işletmelere katacakları artılar hiç şüphe yok ki katlanacakları maliyetlerin çok çok üzerindedir.

 

Recep Önder - Dijital Pazarlama Danışmanı

(www.receponder.com)

Paylaş: