loader

Lütfen bekleyin..

Özgeçmişimizden Daha Önemli Olan İlk Şey

ÖZGEÇMİŞİMİZDEN DAHA ÖNEMLİ OLAN İLK ŞEY ?
Harika bir özgeçmişiniz var, hatta İK profesyonellerinden bile destek aldınız . Referanslarınız , yabancı diliniz, yurtdışında geçirdiğiniz 2 yıl Beyaz gömlek ve ofis takımlarınız bile hazır . İnsan Kaynağı mecralarındaki iş ilanlarına özveri ile başvurularınızı yapıyor, hatta ilk başlarda her pozisyon için farklı ön yazı ve/veya sunumlar hazırlıyorsunuz .
İş ilanına bakıp: ‘Adımı yazmamışlar sadece, beni arıyorlar(!)’ Diyorsunuz, sevinçle. Birkaç mülakata katılıp sonucu ne zaman öğreneceğinizi bile sormadan alış verişe çıkıyorsunuz .
Süreci beklerken benzer iş tanımlarına, iş gören ilanlarına bakıyorsunuz . Duygusal süreçler sonrasında çalışmak istediğiniz şirketin aday arayışına son verdiğini görüyorsunuz . Siz artık yıllardır yaptığınız işlerin, çalışma hayatınızın içindeki profesyonelliğin içindeki yorgun bir savaşçısısınız .
Hayalini kurduğunuz pozisyon yerine başka bir pozisyona razısınız, içinizdeki heves, “bunca yıl boşa mı okudum, okumasam da olurmuş.” gibi seslerden nerede hata yaptığınızı göremeyecek bir mükemmelliyetçilikle; onlar kötü, benim farkımda değiller diyor, hiç başarısızlık yaşamamış bir profesyonel olarak –ki bu büyük bir kayıptır- çok büyük başarısızlık ve özgüven kaybı yaşadığınızı hissettiriyorsunuz benliğinize…
Şimdi gelin, duygusal çerçeveyi bırakıp profesyonel bakalım :
DIŞ ÇERÇEVELEME
Başvuru yaptığınız şirket ne satıyor?
Şirket sizi neden işi alsın ?
Sektörel olarak yapılan sunulan hizmet ve/veya ürünler hakkında bilgi sahibi misiniz?
Şirketin lokasyonu, geçmişi, çalışanları, personel değişim oranı hakkında bilginiz var mı?
İÇSEL ÇERÇEVE
Şirkete girdiğinizde sizi kim, nasıl karşıladı? Zihninizde binanın, ofisin rengi nasıldı?
Görüşeceğiniz kişinin unvanı ve hitap için ismini öğrendiniz mi?
Beden Diliniz İşverene/İşveren Temsilcisine Doğru mu söyledi ? Yoksa eyvah doğruyu mu söyledi?
a) GELİŞİM ÇERÇEVESİ, empati ile başlar ve unutmayın başarılı başarısız, her iş mülakatı profesyonel bir iş deneyimi olabilir. Bir Mülakata davet edilmişseniz zaten kağıt üzerinde bir etki yaratmışsınızdır, ancak unutmayın hayatta ezberleyemeyeceğiniz tek şey özgeçmişinizdir.
b) EMPATİ, duygusal zekanın etkin olduğu soyut zekayla birleştiği bir çerçevedir. Bu iş ilanını hazırlanırken acaba tam olarak ne istenmiş olabilir? Yazılı bilgi iş hayatının temelidir, bu nedenle esasen birçok kişi bilmez ancak özgeçmişiniz yazılı bir beyandır, bir iş mahkemesinde, hukuki bir süreçte kanıt niteliği taşır . Bu nedenle çoğu şirket, kariyer mecralarında cvniz olduğu halde yazılı olarak kendi formlarını doldurmanızı ister. Siz ise Empatik olarak bunu avantaja çevirebilir, beden dili ve dil zekası ile ofisin zihninizdeki rengini değiştirebilirsiniz.
c) YAZIMIZIN BAŞLIĞININ CEVABI :
Tüm bu yönlendirilmiş evet/hayır cevaplı sorulara “evet” cevabı verdiniz . (Dış çerçeveleme ve İçsel Çerçevedeki sorular)
Özgeçmişiniz zaten muhteşem
Mülakatınız da tahmin ettiğiniz ve alışılagelen şekliyle serbest mülakat biçiminde gerçekleşti.
SEN ELMAYI SEVİYORSUN DİYE ELMANIN DA SENİ SEVMESİ ŞART MI ?
Dünyanın en zor işi ve en zor sorusu “Kendinizden bahseder misiniz?” sorusu; insanın en sevdiği şey ise fal baktırmaktır(!) Bir başka deyişle bizim yanımızda bizi anlatan insanları dinlemeye bayılırız .
Özet ve Önemle;
Bir topluluğa, bir arkadaş grubuna, karar toplantısı ya da bir sunuma; yeni tanımaya başladığınız insanların olduğu kişisel ya da profesyonel ortamlarda ne giydiğiniz, fiziki görünümünüz, saçınız, aksesuarınız algıyı etkiler, ancak bir iş mülakatı hem ilk kez gördüğünüz insanlardan, ilk kez bulunduğunuz bir ortamdan , ilk iletişimden oluşur . Burada en önemli şey artık özgeçmişiniz değildir,
Kendinizi tanıtma tarzınız,
Farklılıklarınız ve farkındalıklarınız,
Sorgulamak yerine pozisyona ilgi gösterdiğinizi belirten sorularınız ve sorma üslubunuz,
Ses renginizde ancak gösterebileceğiniz dinlenme süreniz (sizi nasıl ve ne kadar dinliyorlar)
Şirket hakkında bilgi sahibisiniz ancak bunu ifade ediş biçiminiz,
Özgeçmişinizi sunuş tarzınız ve yine ancak ses tonunuzda gizli otoriter samimiyetinizdir.
Unutmayın değerli işgören adayları ;
Hayat, karınca hayatı misali sonsuz bir yarış, bir işe girmek, bir işe başlamak, bir işten ayrılmak, iş kurmak… İnsan karıncasının doğası öncelikle bencilce kendini mutlu edeni yapma yarışı içinde, önce kendinizi mutlu etmeli, ses tonunuz, üslubunuz ile iletişimin sihirli gücüne ulaşmalısınız . Farkındaliklı , özeleştirili ve kabullenmekle başlayan; verimli başarılı ve sosya,bol geri bildirimli bir iş yaşantısı diliyorum.
Yeşim Ünsal(Gürsoy)
Kişisel Gelişim Yazıları…

Paylaş: