loader

Lütfen bekleyin..

Her Davranış Bir İnanca Karşılık Gelir

"İnsanı sev,davranışı değiştir"

Bütün davranışlarımız bir inanç çerçevesine denk düşer.Fakat bunun bilincinde olmayız.Beyni etkili kullanma sanatı ve bilimi olarak tanımlanan NLP'nin bir ilkesine göre"Bütün davranışların altında olumlu bir niyet yatar."Davranışları yapan kişi pek fark edemese de yaptığımız şeylerin bir temeli ve bir amacı her zaman vardır.Davranışlarımız inançlarımızın bir delilidir.Davranışlarımız inanç temelinde yorumlanır.Okuduğu kitabı yerine koymayan bir kimsenin davranışının altında,"Ben özgür düşünceli bir insanım" inancı yatar.Bu kişinin eylemi"Ben bu tür önemsiz kuralların kölesi değilim"inancına bağlıdır.Bu davranış bilinç altında özgürlük inancına bağlanarak yorumlanır.Düşünce biçimimiz tıpkı davranış biçimimiz gibi alışkanlığa dönüşebilir.Düşüncemizin derinliklerinde de inançlarımız ve değerlerimiz vardır.Bunlar geçici duygu ve tutumlardan (düşünce alışkanlıkları)çok farklıdır.Elde etmeye uğraştığımız şeyi etkileyen inançlar en fazla kendimizi nasıl gördüğümüzle ilgilidir.Buna kendimize ilişkin inançlarımızda diyebiliriz."Bir grup karşısında hiç iyi değilim.Satış konusunda başarısız oluyorum."tarzındaki inançlar ciddi ölçüde sınırlayıcı olabilir.

İyimser veya kötümser olmak veya olumlu veya olumsuz olmak bir düşüce alışkanlığı veya tutumdur.İyimser bir satış elemanı,benzer deneyimlere ve eğitim düzeyine sahip kötümser bir satış elemanından çok daha iyi performans gösterdiği tespit edilmiştir.İyimserler ve kötümserler satış elemanları üzerinde yapılan araştırmalara göre,iyimserler ilk yıl %20 satış farkıyla önde olmuşlardır.İkinci yıl ise %50 öne geçmişlerdir.Başka bir ifadeyle olumlu tutum başarıyı artırmıştır.Kalıcı kültürler iyimser inanç biçimine sahiptirler.Bu tür kültür içindeki insanlar kendi geleneklerinin değerine,faydasına ve imkanlarına inanırlar.

Bir insanın en büyük acısı bir geleceği olduğuna inanmamasından,birşeylerin iyiye gideceğini hayal edememesinden kaynaklanır.İnsanın kendisiyle ilgili imajı yapmayı denediği herşeyi etkiler.Bu konuya birçok yazar,sporcu,lider ve iş adamı değinmiştir.Dr.Maxwell Maltz,bazı hastaların estetik ameliyatı geçirdikten sonra önemli kişilik değişikliklerine uğradığını tespit etmişti.Maltz bazı olaylarda,ciddi ameliyatların bile gerçek problemler üzerinde etkili olmadığını belirtmişti.Ameliyata rağmen bazı hastalar kendilerini çirkin ve yetersiz görüyorlardı.

Çünkü bu hastaların kendilerine ilişkin içsel imajları başka bir ifadeyle kendileri hakkındaki inançları değişmemiştir.Bazı inançlarımız bizi sınırlar,gelişmemizi ve iş yapmamızı engeller.Bunlara sınırlayıcı veya olumsuz inançlar denir.

Bazı inançlarda bize güç katar,geliştirir ve mutluluk yolunu açar.Bunlara da güçlendirici veya olumlu inançlar denir.

Paylaş: